Cuma, Nisan 04, 2008

Açıklama

Merhabalar,

Biliyorum, sorumsuzca davranıyorum, fakat depresyon belirtileri arasında "hobilerden uzaklaşma" da var arkadaşlar. Pek iyi değilim bu aralar. Sessiz, sakin geçmesini bekliyorum. Kendimi iyi hissettiğimde buradayım tekrar. Görüşmek dileği ile.

Sevgiler.

Pazartesi, Mart 03, 2008

Damla Çikolatalı Kek

Hafta sonu; yaparken beni çok yormayacak bir kek denemek istedim. Denenecekler listem oldukca uzun olmasına rağmen tembelliği seçiyorum son zamanlarda. Yaklaşan sınavımın ve işlerimin yoğunluğunun da bunda etkisi olsa gerek.
Kekimiz bildiğimiz kuru keklerden. Margarin ile olması daha yumuşak bir doku kazandırıyor. Aniden gelen kek krizleri için ideal.
Malzemeler:
  • 250 gr yumuşak margarin
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 su bardağı süt
  • 4 yumurta
  • 2.5 su bardağı un
  • 1 pk vanilya
  • 1 pk kabartma tozu
  • 1/2 su bardağı damla çikolata
  • 1/2 su bardağı ceviz

Yapımı:

  • Margarini krema kıvamına gelinceye dek vanilya ile çırpın.
  • Yumurtaları tek tek ilave edin.
  • Şekeri ve sütü ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Unu ve kabartma tozunu eleyerek karışıma yedirin.
  • Damla çikolata ve cevizi de ilave ettikten sonra yağladığınız kalıba dökün ve 160-170 derecede pişirin.

Bu haftayı basit bir kekle kapatmak niyetinde değilim. Birkaç gün sonra portakal tatlısı ile buluşmak üzere.
Güzelliklerle dolu bir hafta diliyorum. Sevgiler.

Pazartesi, Şubat 25, 2008

Baharatlı Hamurcuklar

Mutfakta cesaret, bu tür tadlarla tanışmak için gerekli sanırım. Yabancı bir sitede sadece resmini görüp mutfağa girdim ve kendimce bir şeyler ilave ederek hazırladım bu baharatlı hamuru. Biz ailece çok sevdik. Özellikle de benim pek seçici oğlum Utku "çitoş" diyerek dolaptan kaçırıp kaçırıp yedi. Cam kavonozlarda saklamak çok hoş oluyor. Nasıl yaptığıma gelince;
Malzemeler:
  • 2 kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir
  • 1 küçük diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı kuru nane
  • 1 yumurta
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 çay bardağı ılık su
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı köri ( silme)
  • 1 çay kaşığı kişniş (silme)
  • 1 çay kaşığı kuru maya
  • Aldığı kadar un

Yapımı :

  • Beyaz peyniri çatalla iyice ezerek pürüzsüz hale getirin.
  • Yağ, yumurta ve baharatlar ekleyin ve karıştırın.
  • Ilık su içince maya ve tuzu eritin, karışıma ilave edin.
  • Yeteri kadar un ilave edin ve yumuşak bir hamur elde edin.
  • 1 ya da 2 saat kadar mayalanmaya bırakın.
  • Hamurdan büyük bir parça koparıp unladığınız zeminde açın. Mantı yapmak için satılan plastik aparatları kullanarak bu şekilleri verdim. Açtığınız hamuru bu aparatın üzerine koyun ve üzerinden merdane ile geçin. Böylece minik altıgenleriniz olacak.
  • Yağlı kağıt serdiğiniz tepside 170 derece üzeri kızarana dek pişirin.

Güzel bir hafta diliyorum. Sevgilerimle.

Pazartesi, Şubat 18, 2008

Yeni Hayat

Güzeller güzeli dostum,Naile'nin (Aintapsofrası) bebeği Zeki Erdem'e ait bu taptazecik eller. 13 Şubat saat 14:45 de dünyaya merhaba dedi. Annesinin de kendisinin de sağlığı şükürler olsun çok iyi.
Yolculuktan sıkılmış olmalı ki zamanından erken geldi sabırsız Erdemimiz. Ayrıntıları Naile'ye anlatacak bir şeyler kalsın diye yazmıyorum. :)
Naile ile hamileliğinin çok öncesinden bu yana sürekli konuştuğumuz konu idi bebek. Şimdi; o kadar sözünü ettiğimiz ve ona sağ salim kavuşmasını istediğimiz bebek gelmişti. Bu minik ellere buğulu gözlerle bakıp, bunun bir mucize olduğunu düşünüp, defalarca şükür etmişlerdir.

Anne-baba olmanın ve mucizenizin keyfini doyasıya yaşayın Naileciğim. Yüce Allah sizi birbirinize bağışlasın. Dualarım sizinle.
Yeni hayata merhaba.

Omaç-Ekmek Köftesi

Hale bayat ekmekleri değerlendirelim deyince aklıma gelen ilk tarif Omaç oldu. Hem çok sevdiğim, hem de yöremize ait bu köfteyi yapmak çok kolay. Bayat yufka ekmek ile daha güzel oluyor aslında ama bende bulunmadığından somun ekmek ile yaptım.
Malzemeler:
  • 1 bayat somun ekmek
  • Yeşil soğan ve sarımsak(kuru soğan ve sarımsak da olabilir)
  • 2 adet büyük domates
  • 1 demet maydanoz
  • 1 adet yeşil biber
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 2 büyük baş antep peyniri ya da dilediğiniz kadar kaşar peyniri
  • Sıvı yağ
  • Tuz-Karabiber-Kırmızıbiber
Yapımı:
  • Bayat ekmek minik minik ufalanır.
  • Sebzeler minik minik doğranır.
  • Peynirler çok küçük küpler halinde doğranır.
  • Tüm malzemeler karıştırılarak yoğrulur.
  • Ekmeği başlangıçta biraz su ile nemlendirmeniz de mümkün.
  • Turşu ve ayran ile çok güzel oluyor.
Sevgili Hale'nin seçtiği konu gerçekten çok isabetli. Özellikle ekmek kurutmaya başladım. :)
Güzel bir hafta diliyorum.
Sevgilerimle.

Salı, Şubat 12, 2008

İncirli Kuki

Zaman iş yerindeki koşuşturmaca ile geçerken, ben yemek günlüğüme pek zaman ayıramaz olmuşum. Neyseki yoğunluğum dönemsellik arz ediyor, bu haftadan sonra sık güncelleme imkanım olacak.
Kuru incir, üzüm, ceviz ve çikolatanın birleştiği enerji bombası kukicik bunlar. Farklı bir tad ve şekil isteyen incir severlere birebir. Yiyenlerden tam not aldı. Özellikle eşim çok sevdi. Kendinize kolay gelen her hangi bir şekilde yapmanız da mümkün tabi. Mesela içi dolgulu yuvarlaklar ya da dolgulu rulo şeklinde olabilir. Tarifini severek takip ettiğim Gattina'dan aldım. Tarifdeki un miktarı sanırım az oldu. Onun kurabiyesi daha pürüzsüz. Biraz un ilavesi yapmakta fayda var. Yarım ölçü ile 1 tepsi kurabiyem oldu.
Malzemeler:
Hamur için


  • 150 gr un

  • 60 gr margarin

  • 1 yumurta

  • 40 gr şeker

  • 1 tutam tuz

  • 1 tutam kabartma tozu
Yumurta, margarin, şeker iyice karıştırın. Geri kalan malzeme de ilave ettikten sonra yumuşak bir hamur elde edin. Hamuru poşete sarıp dinlenmeye bırakın.
Bu sırada dolgusunu hazırlayın.
Dolgusu için;


  • 10 adet kuru incir

  • 1 avuç kuru üzüm

  • 1 portakal kabuğu rendesi

  • 1/2 su bardağı ceviz

  • 3 yemek kaşığı damla çikolata
Ceviz, çikolata hariç diğer malzemeleri 5 dakika haşlayın. Sonra ceviz ile birlikte rondodan geçirip püre yapın. Benmaride erittiğim çikolatayı da ilave ederek karıştırın ve soğumasını bekleyin.
Dolgudan rulolar yapın ve bir kenara koyun.
Temiz bir yüzeyde hamurdan rulolar yaparak merdane ile üzerinden geçin ve ince uzun bir hamur elde edip, arasına dolgu malzemesini koyup ruloyu kapatın ve yaklaşık 5 cm uzunluğunda dilimleyin.
Her bir ruloyu keskin bir bıçak ile ortalarından dilimleyerek X şeklini verin.
Çok hafif yağlanmış tepsiye dizerek, 170 C de 20-25 dakika pişirin.
Verdiğim linkte yapım aşamaları resimlenmiş. Oradan yardım alabilirsiniz.
Arayı pek açmadan tekrar buluşmak dileği ile. İyi haftalar. Sevgilerimle.

Pazartesi, Şubat 04, 2008

Kısır

Hepimizin kendine has bir kısır tarifi vardır. Fakat bu kısır bildiklerinizden oldukça farklı. Bu şekilde kısır yapmayı komşum Nur abladan öğrendim. Bol baharatlı harika bir tad. Sizlerle paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz.
Malzemeler:
  • 5 çay bardağı ince bulgur (biz simit deriz, kişi başına bir çay bardağı ölçerek yaptık)
  • 2 büyük domates
  • 1 kuru soğan
  • 5-6 diş sarımsak
  • 4 dal yeşil soğan
  • 2 dal yeşil sarımsak
  • 2 kaşık köfte baharatı
  • 1 kaşık kuru sumak
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • Maydanoz-Nane
  • *Kara lahana turşusu
  • biber ve domates salçası
  • kırmızı biber-tuz-karabiber
  • Nar ekşisi
  • Limon
Yapımı:
  • Bulguru sıcak su ile ıslayıp, karıştıralım ve tepsinin üzerine bir kapak kapatarak bulgurun suyunu çekmesini bekleyin.
  • Bu sırada malzemeleri doğrayın.
  • Islanan bulgurları, salça ve baharatlar ile yoğurun.
  • Arkasından doğradığımız malzemeleri , turşuyu ve yağını ilave edip karıştırın.
Karalahana turşusunu; ince ince doğradığım lahanayı sirke, tuz, limontuzu, suyu karıştırarak yaptım. İki gün beklettikten sonra hazır oluyor. Salatalarınızda kullanabilirsiniz.

*** "Ortak yazı dili, devlet ve millet dilidir" diyen Punto amcamıza yolcu etmek istiyorum sizi. DDD etkinliği için hazırladığı bu yazısında lehçe, şive ve ağızın ne demek olduğunu öğrenelim. Oysa bildiğimi zannediyormuşum. Ondan öğreneceğimiz çok şey var daha.
Sağlıcakla kalın. Sevgiler.

Pazartesi, Ocak 28, 2008

Katmer

Güzel arkadaşım Saliha'nın ev sahipliği yaptığı "Geleneksel Tatlılar" etkinliğine Antep'de sabah kahvaltılarının vazgeçilmez tatlısı Katmer ile katılmak istedim. Niyetim çok daha farklı bir tatlı yapmaktı ama başka bir zamana ertelemek zorunda kaldım.
Yufkanın çok daha ince açılması gerekirdi . Ben hamur açma konusunda maharetli olmadığımdan pek ince açamadım. Bu hali ile de güzeldi. Antep fıstığının içinde olduğu her şey güzeldir zaten.

Nasıl yapıldığına gelince;
  • Un, tuz, su ile yumuşak bir hamur hazırlanıp, cevizdeb çok az büyük bezeler yapılarak dinlenmeye bırakın.
  • Bezeler unlu zeminde incecik açın. Bizim katmer ustalarımız büyük bir maharetle ellerinde çevirerek açar kağıt gibi yufkaları.
  • Yufkanın içerisine şeker, fıstık içi, *kaymak ve minik küpler halinde tereyağ koyup zarf gibi kapatın.
  • Yağlanmış teflon tavada arkalı önlü pişirilir ve fıstık ile servis edilir.

*Kaymak; Nailenin sayfasından öğrendiğim gibi yaptım. 1 bardak süt ile 1 yemek kaşığı dolsu irmik karıştırılarak pişirilir. Kilisliler ise gerçek süt kaymağı kullanıyorlarmış. Biraz ağır oluyormuş yalnız.

Salihacığıma kolaylıklar diliyorum şimdiden. Güzel bir hafta geçirmeniz dileği ile. Sevgiler.

Çarşamba, Ocak 23, 2008

Bol Bol Havuç

Maraşlıların "Acem Pilavı" dediği bu pilavı ilk defa yaptım. Çocukluğumdan kalma bir tad. Maraş'a anneannemi ziyarete gittiğimizde biz gelmeden önce yapılan hazırlıklar içinde bu pilav da tüm lezzeti ve güzelliği ile sergilenirdi.
Bu hafta sonu anneme hadi havuçlu pilav yapalım dedim ve yanında da yine havuçla yapılan bir salata. Havucun iki ayrı tadı da nefis. Her ikisini de kesinlikle denemenizi tavsiye ederim. Benim bundan sonra sık sık yapacağım muhakkak.
Malzemeler:
  • 3 büyük soğan
  • 4-5 tane havuç
  • 2 su bardağı pirinç
  • Yarım kilo kuşbaşı kuzu eti
Yapımı:
  • Eti haşlayın.
  • Havuçları kibrit çöpü şeklinde minik minik doğrayıp, tuzla ovup, yıkayın.
  • Soğanları da doğrayıp, yağ ile kavurun.
  • Soğanlar diriliğini tam olarak kaybetmeden havuçları ekleyin ve birlikte kavurun.
  • Tuz ilave edin. Haşladığımız etleri de ekleyip kavurmaya devam edin.
  • Sıcak suda bekletip, iyice yıkadığınız pirinci ve et suyunu koyduktan sonra, yeteri kadar tereyağ ilave edip, kısık ateşte pişmeye bırakın. Benim pilav ölçüm; 1 su bardağı pirince 1.5 su bardağı su. Tüm karışım bu şekilde olacak.
Havuç Salatası ise içerisindeki ekşi ve mayhoş tad ile çok istah açıcı. Pilavların yanına çok yakışıyor. Yine Maraşlılara ait bir lezzet. Annemin Maraşlı olması benim için kesinlikle büyük bir avantaj.

Malzemeler:

  • 1 büyük siyah havuç
  • 2-3 tane bildiğimiz havuç :)
  • Sarımsak
  • yeteri kadar tuz, limon tuzu, nane, kırmızı biber ve su

Havuçlar rendelenir ve tuzla ovularak yıkanır. Sarımsak ezilir, tuz, limontuzu, çok az kırmızı biber eklenir ve rendelediğimiz havuçlar ile karıştırılır. Hatta elinizle ovabilirsiniz. Yeteri kadar da su ilave edip, üzerine nane ekeleyerek servis edilir.

Siyah havuç bulamam derseniz, aynı malzemelere biraz salça ilave edip renk verebilirsiniz. Tad olarak değil de renk vermesi için kullanılıyor siyah havuç.

Bol bol havuç ile yaptıklarım bunlar. Sizin de havuç yemeyen bir çocuğunuz varsa bu şekilde yedirebilirsiniz.
Güzel günler diliyorum. Sevgilerimle.

Pazartesi, Ocak 21, 2008

Aşure


Bereket tatlısı aşureyi Muharrem ayı ile birlikte bol bol yemeye başladık. Her komşumdan ayrı güzellikte aşureler geliyor. Bu hafta sonu da benim aşurem arz-ı endam etti binada. Geçtiğimiz yıl dağıttığım aşure komşular tarafından çok beğenilmişti. Bu yıl da tad olarak pek farklı olmadı sanırım .
Aşure nasıl yapılır anlatmaya gerek yok gibi fakat bilmeyenleri ve tarif arayanları düşünerek yazmak istedim.
Malzemeler(yaklaşık)
  • 2 su bardağı aşurelik buğday (dövme)
  • 1 su bardağı kuru fasülye
  • 1/2 su bardağı kuru börülce (lolaz)
  • 1/2 su bardağı kuru bakla
  • 1/2 çay bardağı pekmez
  • Nohut
  • Şeker
  • Kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm, portakal kabuğu, elma, badem
  • Üzerine; nar, fıstık, ceviz fındık vs.
Yapımı:
  • Nohut, kuru fasülye, börülce ve bakla geceden suya ıslanır. Aşurelik buğdayı da ıslayanlar oluyor, fakat Maraş buğdayı çok kolay piştiğinden gerek kalmıyor.
  • Kuru fasülye, börülce ve baklayı kaynatalım. Bir çok kişi baklanın kabuklarını soymuyor, fakat içerisinde kurtcuklar olabiliyor. Tek tek kabuklarını soyup inceledim. Bakla koymayabilirsiniz aslında ama Antepliler genellikle baklayı da ekler. Ben de eksik kalmayayım dedim. :)
  • Buğdayı ve nohutu ayrıca haşlayalım. Ben haşlama işlerinde genellikle düdüklü tenceremi kullanıyorum. Tavsiye ederim kesinlikle.
  • Buğday ve nohudu haşlandıktan sonra; haşladığımız diğer kuru malzemeleri(börülce, kuru fasülye ve bakla) ekleyelim. Pekmez ve şekeri ilave edip kısık ateşte tencerenin ağzı açık vaziyette pişirelim. Bu sırada elimizin altında sürekli sıcak su bulunduralım ki katılaştıkça kaynamış su ilave edelim.
  • Hemen ardından minik minik doğradığımız kuru kayısı, incir, elma ve portakal kabuğunu(portakalın kendisini de doğrayabilirsiniz) ilave edip karıştıralım. Çok çabuk dibine sarabilir, bu nedenle tahta kaşıkla sık sık karıştıralım.
  • Şekeri bir defada eklemeyebilirsiniz. Tadına bakarak ihtiyacı olduğu kadar ilave edebilirsiniz.
  • Kuru meyveler de pişince ocağı kapatabilirsiniz.
  • İçine kabuklarını sıcak suda bekleterek soyduğunuz bademleri ilave edebilirsiniz.
  • Bol fındık, fıstık, ceviz ile de süsleyip afiyetle yiyip, dağıtabilirsiniz.

Bereketli bir hafta geçirmeniz dileği ile. Sevgiler.

Salı, Ocak 15, 2008

Kıymalı Pide

Koşturmaca dolu günler nihayet bitti. Güya sırada bir sürü tarif var diyordum ama insan yeni bir şeyler yazma gücünü bulamıyorsa tarifin olması çok da önemli değilmiş. Bu koşturmacaların dışında yeni bir ilgi edindim. Bilmiyorum uzun sürecek mi, fakat uzun sürerse eminim farkedeceksiniz. Çizim programları Adobe Photoshop, Illustrator, Corel Draw gibi programların içinde boğuluyorum. İşimin gerektirdiği programlar değil sadece merak. Sayfamın her tarafını çizimlerle doldurunca, Rabia ne yapmış böyle diye düşünürseniz durum bu arkadaşlar. Hoş, henüz çok acemiyim. Daha zaman var yani. :)

Pidemize gelince; hem lezzeti, hem de pratikliği nedeni ile bu hamurdan vazgeçemiyorum. Pideden çok poğaça aslında ama görüntüsünden dolayı pide olarak anılmayı hak ediyor sanki.
Hamuru için;
  • 1 su bardağı yağ
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 pk kuru maya
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1.5-2 tatlı kaşığı tuz
  • Aldığı kadar un

Ilık suyun içine; tuz, şeker, mayayı ekleyerek karıştıralım. Yağı ve unu da ekleyerek, yumuşak bir hamur yoğurup mayalanmaya bırakalım.

  • İçine ise; kıymayı kavuralım, arkasından ince kıydığımız iki tane soğanı, bir iki diş sarımsak ve 1 tane kırmızı biberi ilave edelim. Tuz, karabiber gibi baharatları da ilave ettikten sonra iç harcımız hazır.
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp, merdane ile üzerinden geçerek inceltelim. Harcımızdan koyarak kenarlarını içeri katlayalım.
  • Yağlanmış tepsiye hepsini yerleştirelim. Üzerine yumurta sarısını da sürdükten sonra 160 C de pişirelim.

İyi haftalar diliyorum. Sevgilerimle.

Pazartesi, Ocak 07, 2008

Meyveli Crumble

Hafta sonu mutfaktan neredeyse çıkmadım. Yaptıklarımı gün ışığında resimleme, en olmadık yerde makinenin pilinin bitmesi, Utku'nun yaptıklarıma saldırması hatta resim çekmeme engel olması verdiğim mücadeleler arasındaydı. Sonuç olarak size yazacak bir sürü tarifim oldu. Ne kadar rahatlatıcı bilemezsiniz.
Uzun zamandır dondurucudaki meyveleri değerlendirmek adına meyveli bir tatlı yapma niyetindeydim. Elma, frambuaz ve karadut üçlüsü ile yaptığım bu tatlı biraz ekşi geldi bana. İki ekşi meyve kullanmanızı tavsiye etmiyorum bu sebeple.
Dolgusu için:
  • 2 adet orta boy elma
  • 1 avuç kadar Frambuaz-Karadut(İki ekşi meyve kullanmanızı tavsiye etmiyorum. Armut ya da şeftali olabilir)
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1/2 yemek kaşığı mısır unu

Fırın kablarını yağlayıp kaldırın. Elmalar küp küp dilimlenir ve tüm malzemeler karıştırılır. Bu malzemeler iki(2) adet sufle kabını doldurdu.

Üst Malzemesi (Crubmle) için:
  • 2 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 2 yemek kaşığı yulaf
  • 2 yemek kaşığı tereyağ (soğuk)
  • 1 avuç ceviz
  • bir tutam tuz

Tereyağ hariç tüm malzemeler robotta çekilir. Arkasından soğuk tereyağ da eklenir ve biraz daha çekilir. Bulgur tanesi gibi olacak. Bu karışım meyvelerin üzerine paylaştırılır ve 180 derecede 40 dakika kadar pişirilir. Ilıdığında afiyetle tüketilir.

Not: Ölçüleri gram ile vermeyi daha çok seviyorum aslında. Gram ile verdiğim ölçülerin kaç bardağa denk geldiği sürekli sorulduğundan bu defa ölçüyü kaşık ile verdim. Fakat kaşık ölçüsü ile yanılma payı daha yüksek. Benim verdiğim kaşık ölçüleri ise tepeleme değil. Silme denecek kadar da az değil.

Güzel bir hafta geçirmeniz dileği ile. Sevgilerimle.

Cuma, Ocak 04, 2008

Blogun Hayatımızdaki Yeri

Sevgili Nilay ve Tuba "Blogun Hayatımızdaki Yeri"oyuna davet etmişler beni. Ben de memnuniyetle kabul ettim. Beni kim sobeleyecek diye bekliyordum. :)

1.Blog yazmaya ilk defa ne zaman başladım?
Bir tatlı tarifi ararken karşıma çıktı blogger. O zamanlar yemek blogu açmak yoktu aklımda. Bebeğim vardı ve ona dair bir blog açtım. Halen yazmaktayım Utku'nun sitesini. O zamanlar Utku'nun sitesinde linklerim yemek bloglarından oluşuyordu. Hergün ilk işim yemek bloglarını gezmek olurdu. Bir gün cesaret ettim bir yemek blogu oluşturdum ve tarifimi yayımladım. İlk tarifimden sonra uzun süre uğramadım siteye. Yemek tarifi vermek çok zor geldi bana. Arkadaşım Hilal'in ısrarı üzerine biraz daha gayret edeyim dedim. Sonra Münevver ablacığımın yorumu ile birilerinin beni gördüğünü farkettim. Daha bir önemsedim sanki. Böyle başladı serüvenimiz.
2.Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
Evet belli bir çizgide olmasına özen gösteriyorum. Çok resmi olmayı sevmiyorum ki zaten yapım böyle değil. Çok gereksiz konulara da girip baş ağrıtmak, göz yormak da istemiyorum, sonuçta yemek tariflerinin olduğu bir günlük. Yazmak canım isterse ayrıca bir günlüğüm daha var oraya yazıyorum.
3. Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?
Bazen iki arada bir derede sayfayı güncellediğim oluyor. Ya da gün ışığında resim çekmek için bir çok zorluğa katlanabiliyorum. Hafta içi çalıştığımdan tariflerimi hafta sonları yapıp resimliyorum. Geceden yaptığım tarifleri ise erken uyanıp işe gitmeden fotoğraflıyorum. Sadece sayfaya yeni bir şeyler eklemek adına tarif denediğim oluyor. İlk zamanlar belki acemilik vardı üzerimde ama artık çok daha kolay oluyor.
4. Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
Kesinlikle hayır. Zorunluluk hissetmiyorum. Hatta güncellemeyi geciktirdiğim zaman sorulmayı, merak edilmeyi çok seviyorum.
5. Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim?
Sıkı dostluklarım oldu blog sayesinde.Burada olmak beni mutlu ediyor. Her yorumu büyük bir keyif ile okuyorum. Bazen bitse mi artık diye düşünmüyor değilim. Fakat blogum beni mutfağa da bağlıyor. Blog biterse mutfak serüvenimin de biteceğini biliyorum. Hem yeni ve farklı bir şey yapıp da sizlerle paylaşamama fikri daha zor geliyor. Bu nedenle yola devam arkadaşlar. Hem daha hayallerimiz var bizim. Sanaldan gerçeğe yol alma istemi bir bakıma.

Kabul ederse Yeşil Kivi Seçil o güzel tariflerine ara verip bize bu soruları cevaplar mı ki?

Not: Sitemin arayüzünden çok sıkıldım ben. Ama istiyorum ki güzel bir çalışma olsun. Bildiğimiz şablonlardan olmasın ama ne yapacağımı da bilmiyorum. Bu konuda yardım edebilecek biri var mı?

Çarşamba, Ocak 02, 2008

Ceypilgiş



Nasıl yapıldığına gelince;
  • Un, tuz, su ve çok az maya ile yumuşak bir hamur yoğrulur. Mayalanmaya bırakılır.
  • İçine ise peynirli ya da patetesli bir harç yapılır. Ben soğan, haşlanmış patetes, biraz kaşar peyniri rendesi ve kırmızı biber-tuz ile bir harç yaptım. Bundan sonrakinde soğanı kavurarak koymayı deneyeceğim.
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılır.
  • Unlu bir zeminde hamur açılır (yaklaşık 15 cm gibi)ve ortasına harçtan konularak hamur kenarlarından toplayarak kapatılır.
  • Merdane ile tekrar üzerinden geçilerek inceltilir.
  • Yağsız teflon tavada pişirilir.
  • Pişen böreklerimizi tabağa alıyoruz ve çatalın ucuna margarin ya da tereyağ koyarak iki tarafını da yağlıyoruz. Yağ konusunda cömert olmanız gerekiyor bu börekler için.

Yeni yılın ilk haftasını güzellikle dolu geçirmeniz dileği ile. Sevgiler.

Cumartesi, Aralık 29, 2007

Sandvic Kurabiye

Bu defa şeytanın bacağını kıracağım dedim kendi kendime. Uzun süredir katılamadığım etkinliklerden sonra bu defa katılmalıydım. O kadar koşturmaya ve yorgunluğa rağmen gecikmeli de olsa sevgili Burçin'in ev sahibi olduğu "En Tatlı Hediyeler" etkinliğine katılıyorum.
Kurabiyemizi tanıtayım size. Kendileri arasına krema koymadan da yenilebilir. Hatta istediğiniz tarzdan krema, marmelat, çikolata da koyabilirsiniz. Yediğim en lezzetli, yaptığım en kolay kakaolu kurabiyelerden biridir aynı zamanda. Ve şimdi kime hediye etsem diye düşünüyorum.
Sandvic Kurabiye
  • 175 gr. un
  • 50 gr kakao
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 150 gr şeker
  • 150 gr margarin (oda ısısında beklemiş)
  • 1 yumurta
  • bir tutam tuz

Kreması için; yarım paket (100 ml) süt kremasını pudra şekeri ile çırptım. Yarım paket de krema sertleştirici ilave ettim.

Yapımı
  • Yumurta, şeker, yağı elimle karıştırdım.
  • Arkasından diğer malzemeleri ilave edip, yoğurdum.
  • Hamuru 10-15 dakika dinlendirdim.
  • Hamurdan büyük parçalar kopardım ve mardane ile açtım.
  • Yuvarlak kalıbım olmadığından bardak ile kestim.
  • Hamur kırılgan olduğundan bıçak ile yavaçca zeminden kaldırdım ve yağlı kağıt üzerine koydum.
  • 190 C fırında 10 dakika pişirdim. Daha fazla kesinlikle pişirmeyin. Fırından ilk çıktığında yumuşak olacaktır. Soğudukça kıvamını buluyor.
  • Soğuttuktan sonra kremasını sürdüm arasına ve buzdolabında beklettim.
Annem halley gibi olmuş diyerek yedi. Bu kadar basit malzemelerden nasıl bu kadar güzel bir tad çıktı anlayamadım.
Burçin'in etkinliği devam etmekte ve gerçekten çok yorulmuş. Arkadaşımız çok titiz ve düzenli kesinlikle. Ellerine sağlık Burçin.
Ve yeni yılınızı şimdiden kutluyorum. Umarım 2007'de yaşadığımız acıları dindirecek güzellikte bir yıl olur 2008. Mutlu, huzurlu bir yıl diliyorum tüm dostlara. Sevgilerimle.

Pazar, Aralık 16, 2007

Çikolatalı Kekler

Son zamanlarda çikolatalı pasta, kek, kurabiye ne olursa yemek istiyorum. Yemek günlüklerindeki çikolatalı tariflere bakıp uzun uzun hayaller kuruyorum hatta. Bu iki kek görünürde birbirine benzese de farklı tarifler.
Çikolatalı Kuru Kek
  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı şeker
  • 120 gr margarin
  • 100 gr çikolata
  • 1 pk (25 gr) kakao
  • 1 pk kabartma tozu
  • 1 su bardağı ceviz
  • 1 çay kaşığı tarçın (isteğe bağlı)
  • 2,5 ~ su bardağı un
Yapılışı :
  • Yağ, şeker bir kaç dakika çırpılır.
  • Yumurtalar ilave edilip çırpmaya devam edilir.
  • Benmaride erittiğimiz çikolata (soğumuşken) ve ceviz ilave edilir plastik ya da tahta bir spatula ile karıştırılır.
  • Elediğimiz un, kabartma tozu, tarçın ve kakaoyu da ilave edip karıştırmaya devam edelim.
  • Yağladığınız kalıpta, 170 C de pişirelim.



Muzlu Çikolatalı Kuru Kek

  • 1 su bardağı şeker
  • 2.5 su bardağı un
  • 25 gr kakao
  • 3 yumurta
  • 100 ml ılık su
  • 100 ml süt
  • 100 ml yağ
  • 1 tane olgun muz
  • 1 pk. kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı kabartma sodası
  • 100 gr çikolata
  • 1/2 su bardağı ceviz

Yapılışı :

  • Yumurta ve şekerleri 3-4 dakika kadar çırpalım.
  • Benmaride erittiğimiz çikolatayı (soğumuş) ilave edip tahta ya da plastik spatula ile karıştırmaya başlayalım.
  • Su, süt, yağ , rendelediğimiz muz ve cevizi de ilave edip karıştıralım.
  • Un, kakao, kabartma tozu, sodayı da eleyerek ilave edelim.
  • Yağladığınız kalıpta 170 C de pişirelim. Kek piştikten sonra üzerine de yarım paket hazır çikolata sos hazırlayıp süsleyebilirsiniz.

Ben ve eşim dokusu kuru olan kekleri daha çok severiz. Bu nedenle ilkini daha çok beğenmiştik. Umarım sizler de dener ve beğenirsiniz. Ayrıca evde ne varsa ilave ederek yaptığım uydurma tariflerdir.

Mutlu ve huzurlu günler diliyorum. Sevgilerimle.

Ispanaklı Pide

Kahvaltı konusunda çok hassas bir annem var. Ben ortaokul ve lise yıllarındayken, annem erkenden uyanır kahvaltı sofrasında toplardı hepimizi. Şimdi ben de bir anneyim. Aynı hassasiyeti almış olmalıyım ki, sabahın erken saatlerinde kalkıp kahvaltılık bir şeyler hazırlıyorum.
Bu büyük pideler de sabah kahvaltısı için güzel bir seçenek. Sürekli yaptığım poğaça tarifini bu defa geceden kalan ıspanaklarımı değerlendirmek adına bu şekilde yaptım. Oturup bir arada kahvaltımızı yapamasak da yanımıza alıp dairelerimizde yeme fırsatımız oluyor. Hem bu şekilde oğluma ıspanak da yedirmiş oluyorum.
Hamuru için;
  • 1 su bardağı yağ
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • Aldığı kadar un
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket dr.oetker'in instant mayası
  • İçine; ıspanak yaprakları, peynir
Yapımı;
  • Yoğurma kabımıza yağımızı alalım.
  • Ilık suyumuzun içine tuz, şeker ve mayayı koyup karıştıralım.
  • Yeteri kadar unu ilave edip, yarım saat kadar ılık bir ortamda mayalanmasını bekleyelim.
  • Hamur mayalandıktan sonra büyük parçalar koparalım. Merdane ile temiz bir yerde hamurun üzerinden geçelim. Yaklaşık 15-20 cm çapında daire olacak. Ispanakların üzerine peynir kayup, kenarlarını kıvırarak kapatalım.
  • Bir yumurta sarısı ve çok az yağı karıştırıp üzerlerine sürelim.
  • Yağladığımız tepside 170 C fırında pişirelim.

*Peynir bir böreğe ya da poğaçaya lezzet veren en önemli unsur. Ben Nizip'ten getirttiğim peynirleri börek ve poğaçalarım için kullanıyorum. Antep peynirine çok benziyor aslında. Daha az yağlı olması nedeni ile seviyorum sanırım.

*Ispanakları kesinlikle haşlamadan kullanın.

Sağlıklı bir toplum için düzenli kahvaltı yapmak kaçınılmaz bir gerçek. Bu konuda en büyük görev de biz annelere düşüyor.

Güzel bir hafta geçirmeniz dileği ile. Sevgiler.

******

Bayramlaşmak için gelen tüm arkadaşlarımın Kurban Bayramını kutluyorum. Uzun yıllar hep beraber aynı heyacanı yaşamak temennisi ile. Sevgilerimle.

Cuma, Aralık 14, 2007

Zeytin Salatası

Salatamız; tadlandırılmış yeşil zeytin, yeşil sarımsak ve soğan(kuru sarımsak da olabilir), maydanoz, ceviz, limon ve kırmızı biberin karışımı.


Kahvaltıda zeytin salatası varsa başka bir şey görmez gözüm. Uzun Pazar sabahı kahvaltılarında öyle güzel gider ki.

Zeytin salatasının bana hatırlattıkları arasında çocukluğum, annem ve hamamlar yer alır. Hamam da nereden çıktı diyeceksiniz. Hamamları ile ünlü bir memlekette çocukken benim de hamama gitmişliğim oldu tabi. Hamama giderken ise sıcacık pide arasında zeytin salatasını hazırlardı annem. Hala o kadar lezzetli salata yapamadım. Anne elinden çıkan her yemeğin ayrı bir tadı var elbette.

Bazen bir müzik, bazen bir koku bazen de böyle bir tad ile geçmişini hatırlayabiliyor insan. Ve geçmiş acı da olsa güzel de olsa zamanın bizi nasıl da umarsızca eskittiği hüznü çörekleniyor insanın üzerine. Geçmişimiz, bıkmadan karıştırdığımız hazinemiz. Sayılamayacak kadar çok hazinemizin olması dileği ile.

Sağlıcakla kalın.

Pazar, Aralık 09, 2007

Antep Fıstıklı Kurabiye

Hiç şüphesiz kış mevsiminin en güzel yanlarından biri, dışarıda yağmur yağıyorken, pencere kenarında bir fincan çay eşliğinde kurabiye yemek. Ben de bu vesile ile değişik kurabiye denemeleri yapıyorum. Bu da onlardan biri. Pratik ve farklı görüntüsünün yanısıra lezzetli olmasıyla da vazgeçilmez tarfilerim arasına girdi.
Antep Fıstıklı Kurabiye
  • 1 su bardağı şeker
  • 50 gr yumuşamış tereyağ ya da margarin
  • 2 yumurta
  • 1 portakalın kabuk rendesi
  • 1 bardak kuru üzüm ya da kuru incir
  • 1 bardak antep fıstığı
  • 1 pk. kabartma tozu
  • 1 pk. vanilya
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • Aldığı kadar un

Yapımı :

  • Fırınımızı 175 C de ısıtalım.
  • Yağı veşekeri 2-3 dk kadar çırpalım.
  • Yumurtaları tek tek kıralım, vanilya ve portakal kabuğu rendesini de ilave edip çırpmaya devam edelim.
  • Tüm haldeki Antep fıstıklarını ve kuru üzümü de ilave edip karıştıralım.
  • Elediğimiz unu, tarçını* ve kabartma tozunu da karıştıralım.
  • Yumuşak bir kurabiye hamuru elde edelim ve hamuru ikiye bölelim*. Ayrı ayrı rulo yapalım ve yağlı kağıt serili bir tepside 12-20 dk kadar üzeri pembeleşinceye kadar pişirelim.
  • Soğuduktan sonra keskin ve ince bir bıçakla zedelemeden ince dilimler halinde keselim ve pudra şekeri ile servis edelim.

*Ben yaparken hamuru ikiye bölmedim. Pişince kabardı ve büyük dilimler halinde yemek zorunda kaldık. İkiye bölüp ince rulolar yapmak daha doğru olacaktır.

*Tarçın koymasanız da olur. Ben kurabiyelerde tarçın kokusunu çok sevdiğim için çok az ekledim.

Güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum. Sağlıcakla kalın. Sevgiler.

*******

Münevver ablacığım ""ki " Bağlacı ile "-ki" Ekinin Yazımı " nı anlattı geçtiğimiz günlerde. Bir çoğumuzun ayrı mı bitişik mi yazmalıyım diye tereddüt ettiği muhakkak. Hadi doğru yazdığımızdan emin olmak için okuyalım Münevver ablamızı.

Pazartesi, Aralık 03, 2007

Maçuri


Kevgir, Esra için hazırlandı bu ay. Ben de Maçuri ile katıldım. Kengir'in en güzel sayısı için buyurun.

Perşembe, Kasım 29, 2007

Kuskus Salatası

Kesinlikle en sevdiğim salatadır. İçeriğini kendinize göre zenginleştirebilirsiniz. Mısır, bezelye, havuç vs. Benim en çok sevdiğim hali ise;

Yarım paket haşlanmış kuskus, 2 tepeleme yemek kaşığı süzme yoğurt, 2 yemek kaşığı mayonez, yeteri kadar tuz, incecik kıydığımız salatalık turşusu, iki ince dal soğan, iki ince dal sarımsak, maydanoz karıştırılır ve bayıla bayıla yenir.

İş ortamında ne yazacağımı bilemiyorum. Beni affedin arkadaşlar. Biliyorum çok uzak kaldım. Ağır aksak gidiyorum işte. :)

Sevgilerimi gönderiyorum. Sağlıcakla kalın.

Pazar, Kasım 25, 2007

...

Kelimeleri seçemiyor insan böyle durumlarda. Ne söylesem eksik kalacak.
Rahat uyu Esracığım. Yakınlarına sabır versin yüce Yaradan.

Esra'nın taziye defteri.